Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in, Şanlıurfa'da ziyaret ettiği bir okuldaki eksikleri işaret ederek okul müdürünü “Para istediniz de para mı vermedik?” diye azarladığı basına yansımıştır.
İşgal ettiği makamın ağırlığının farkında olmayan Bakanı biraz olsun görev ve yetkilerini öğrenmeye davet ediyoruz. Okulların mali konularda gerekli ihtiyaçları Milli Eğitim Bakanlığı ve taşra teşkilatı olan İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin görev ve sorumluluğu içerisindedir. Bu sorumluluk okul müdürlerinin sırtına yüklenemez.
Bir öğretmenin onuruyla oynamak- hele de öğrencilerinin karşısında-bakan da olsa hiç kimsenin haddi değildir. Eğitime yeterli kaynak ayırmayarak eğitim sistemimizi her yönden zaafa uğratan AKP Hükümeti, uyguladığı politikalar ile öğretmenleri itibarsızlaştırmaya çalışmaktadır. Böyle davranışlarla meslek itibarı zayıflatılan, statüleri düşürülen öğretmenler, çok kolay tehdide uğrar, şiddete maruz kalır hale gelmiştir.
Öğretmenler, toplumun aydınlık yüzü; geleceğin mimarlarıdır. Öğretmenler, tüm gerici politikalara, baskılara, keyfi itibarsızlaştırmalara rağmen Başöğretmen Atatürk'ün kendilerine emanet ettiği yeni nesilleri, aydınlık bir ülkenin bireyleri yapmak için canla başla çalışan eğitim neferleridir. Eğitim-İş olarak Türkiye’nin neresinde olursa olsun mesleğini büyük bir özveriyle ve onuruyla yapan tüm öğretmenlerimizin yanındayız.
Tepeden inme getirilen hiçbir yönetici, bir öğretmenin bir köy çocuğuna öğrettiği tek bir harf kadar bile kıymetli değildir. Öğretmenleri itibarsızlaştırmak, geleceği karartmak demektir; tarih sizi affetmez! Bakan Özer’e hatırlatıyoruz: Oturduğunuz o koltukta Mustafa Necati, Hasan Ali Yücel gibi çok değerli insanlar oturmuştur. Ya o koltuğun hakkını verin ya da istifa edin.
MERKEZ YÖNETİM KURULU